Bu günkü ortamı düşünüyorum.Kendi insanlığımdan şüphe etmeğe başladım. Bu günün insanlarının akıl almaz durumlarına bakarak. Biz insanları yüce Mevlam kainatta en akıllı en zeki yaratıklar olarak üstün vasıflı yarattığı halde, her imkanlara sahip olma şansları olduğu halde,bunları bir yana bırakıp, nesi- betsiz hal ve durumlara gark olmaları, olacak gibi değil.
Hele son günlerde şu iletişim aracı olanTelevizyonlar,telefonlar dahası radyolar. Zira haberlere bakarken gönlüm huzur bulmuyor.İçim içime sığmı- yor. Huzurum yitmiş mutlu olamıyorum. O kadar televizyon kanalı var ki, haberleri hiç bitmiyor. Haberler devam ettikçe de her haber sonrası kendimi kayıp etmiş bir hal aldığımı eşkare fark ediyorum.
Bir yanda dünya haberleri ve dünyanın allak bullak olmuş durumu.Öte yanda huzur ararken bin bir türlü belalara gark olan ülkem Türkiye'm.
Dünyanın zengin ülkeleri menfaatleri uğruna yapmadıklarını bırakmıyorlar. Biraz zoraki yaşam sağlamaya çalışan mağdur ülkeleri dağıtmaya çalışırken, onların bir araya gelmelerini ileri gitmelerini de önlüyorlar.Üstelik milletlerin aralarına nifah sokarken onların aralarını açıyor hatta onların savaşmalarını sağlıyorlar.
Hele hele şu Irk ver etnik guruplaşmalar ayarsız olurken, dahası islam alemin de mezhep kavgaları,"bir nevi kardeş kavgaları"Devam edip gitmekte.Her gün onlarca yüzlerce belki de binlerce ölüm oluyor.Ve bunların seyircileri de bu zengin dengeli ülkeler.Üstelik bin bir bahane ile kendi kıvamlarıyla anlaş- ma sağlayalım bahane ederlerken de bu savaşan ülkelere bolca savaş malzemeleri satıp kazanç elde etmekteler.
--------------
Bu savaşların sebep olduğu bir başka olay,evlerinden yurtlarından olan binlerce on binlerce insan.Ve bunların son çare olarak,öncesi vatanımız Türkiye ye sığınıyorlar. Zamanla Avrupayı umut sanıp iltica etmek için bile bile ölüme koşan insanlar.
Her tür televizyon radyo haber saatinde Ege denizinde bir çok Bot'tun battığını, çoğunluğunun küçük çocuklar olduğu,ve çok sayıda da boğulmalar ölümler olduğunu özetlerken yüreklerin, vicdanların dayanması mümkün olmuyor.
Niçin bunca ölümler. Bazı godaman ülkelerin bazı yoksul fakir kesimleri pöhpöhleyip onları savaştırıyor. Üstelik kendi tarafında saydıklarına yardım edip zayıf kesimlerin insanlarının yerlerinden yurtlarından olmasına sebep olmakta bu ölümler.
Düşünüyorum,bu nasıl bir insanlık?. Bu nasıl gidişat?, bu nasıl hal ve durum?.Televizyon belgesellerinde görüyoruz,hani şu hayvanlar dediğimiz bu yaratıklar,tüm cabaları tüm amaçları bir rızık. Elbette her yaratık rızgını tedarik etme olasılığına haiz.Bundan dolayı,belki acaip ama bazı büyükler küçükleri,veya bir kaçı bir araya gelip güçlerinin yettiklerinden rızıklarını temin ediyorlar.Ve belki yazması bile zor "hayvanca da olsa yaşamlarını sürdürme-ğe" bakıyorlar.
Ya hani akıllı fikirli kainatın en akıllısı en şereflisi namuslusu değerlisi insan dediğimiz bunlar hangi sayfadalar hangi sırada yer tutmaktalar.Kendini bilen-ler elbette bu hal ve durumdan utanıyorlar.Ama godaman bildiklerimiz yap --madıklarını etmediklerini bırakmıyorlar.Ve şu üç günlük ömürlerinde dünyayı Cehenneme çeviriyorlar.insanların yaşamlarını hayatlarını mahfediyorlar.Üç günlük ömürlerini burunlarından getiriyorlar.Hepsini amaca gayesi dünya menfaati değil mi?.Evet dünya maddiyeti.Ya ölüp gittiklerinde nasıl bir şan şeref bıraktıklarını hiç mi düşünmezler?.Demek ki düşünülecekten çok dünya mefaati daha ön sırada.
Ey sen insanoğlu. Bil haddidi bilip tanı kendini.Bu gün iyi sandığın bu rezil haller bir gün senin utanç halin olacak. Kendinden utandığın utanacağın gün- ler çok yakın. Belki yarın belki de yarından da yakın.
06-02-2016