Öncelikle bu yazı, benim gerçek yaşantımın bir anısı oluyor. Her zaman bazı olumlu olumsuz yazımlar ekleyip dünyalığıma renk katmaya çalışırken bu günkü bu olay benim için yukarıda adını koyduğum mücize süpriz oldu.
Olay o kadar,alımlı çalımlı bir şey değil.O kadar kayda da değer bir şey de değil hani. Ama olayı canlı olarak anlatıp da dinleyenlerimde hayret içinde şaşkın kaldıklarına bizzat şahit oldum.Fakat bu anımı da yazmadan geçeme- dim.Fazla evirip çevirip yazıyı sağa sola uzaltıp ballandırmaya da gerek yok.
Temmuz ayının üçüncü haftasında,önceden anlaşıp satın aldığımız salon oturma gurubunu,aracı firma çalışanları evimize getirip monta ettiler.
Arkadaşlara yardım olur kanısıyla,koltuk takımlarının karton,naylon gibi bazı çöpe atılması gerekenlere bizzat yardım ettim.Bazı büyük kartonları ilerde lazım olur düşüncesiyle,dairenin ara yerlerindeki yollukların altına bir güzel yerleştirdim.Epeyce de karton vardı. Geri kalan küçük kartonları da güzelce istifleyip,binanın önünde ki belediyenin koyduğu çöp kutusunun altına yerleştirdim.Zira biliyordum ki ara sıra kırıntı veya geri dönüşümleri toplayan bazı vatandaşlar bunları alıp götüryorlardı.Ben de bu düşünce ile küçük kesim kartonları dağılmadan topluca bir güzel evin önünde ki çöplüğün altına yer- leştirdim.
Yukarı evime çıktığımda hanımımım, yollukların altına koyduğum kartonların daha güzel ve elverişli olduğunu söyledi.Hakikatten hoş olmuştular.
Sanıyorum aradan en az üç saat gibi bir zaman sonra hanımım evde akşam ekmeğinin olmadığını söyledi. Bende ekmek almak için en yakın markete giderken farkına vardım ki,önceden koyduğum artık kartonlar hala yerlerinde duruyorlardı.
----------------
Birden aklıma geldi,hanımım kartonların iyi olduğunu söylemişti. Buna göre buradan bir iki küçük karton alıp,tuvaleti de kartonlarsam iyi olur diye düşün- düm. Ekmekleri aldım,kartonların yanına geldim,en üsttekini kartonu çektim,çektiğim kartonun altında benim uzak görmem için kulladığım gözlü- ğüm altaki kartonun üzerinde gözükmez mi.
Bir an afalladım. Oysa ki önceden evin içinde gözlüklerimi aramıştım. Fakat bir kenarda kalmıştır düşüncesiyle,belki de yeni gelen koltukların sevinciyle pek kayda almamıştım.Ama şimdi kartonun altında benim bu uzak için kulladığım gözlüğüm duruyordu. Afallamış,şaşırmış bir halde gözüme gözlüğümü peşinen taktım. Hani boncuk bulmuş çocuk gibi değilde gözlük bulmuş bir yaşlı gibi sevinmiştim.Ve bu sevinçle eve gelip evdekileride başıma toplayıp bir bir anlattım.İnanın bir çoğunun inanmamış halleri vardı.Ama ben gözlüğümü bulmakla sevinmiştim.....
26-07-2016