ŞAİRKULDAMAD - Makaleler: F A R E
Makale Hiyerarşisi
F A R E

  


   Öncelikle yazımın başlığı,dünya canlılarından bir Fare.Ne olmuş fareye hiç.Ya pekiyi niçin böyle bir yazım? sorusu normal.
   İnsan oğlu meraklı mı meraklı.görmediği şeye meraklı olurda günlük yaşadığı her şeye  meraklı olurmu anlamıyorum.
   Meraklıyız bu aleme geldik geleli.Bende dahilim ha.Ama burada değilim. Bundan dolayı da bu yazıyı yazmam icap etti.Belki de insan olalı  ilk defa  bir fare dikkatimi çekmedi olacak.
    Şöyle düşünün bir kahve,bir  kahvehane,bir bar bar ne olmuş buraya?.Hiç olduğu bir şey yok.Sadece buraya hergün her zaman  en az yirimi otuz kişi toplanır gönüllerince burada otururlar,sohbet ederler oyun oynarlar,ha unutmadan yazayım dövüş bile ederler.İşte burası bu kahve.
    Türk vatandaşı az olur.Herkes işinde gücünde.Ama burası Bizim Arab cemaatinin uğrak yeri sayılır.Ha bak demedim,burası Fransa da bir vilayetin bir mahallesi.
   Arab cemaatin yüzde yetmişi çalışmaz.Fransa devletinin ağır yüküdür. Sabah erkenden gelirler gece saat sıfır sıfır yazınca kavecinin zoru ile ancak giderler.
Üstelikte mahallemizin merkezi olan,kalabalık, uzunca bir  caddesi.Bir nevi bo gezenlerin toplanma mahalli sayılan bir kahvesi.
    Her neyse işte burası böyle bir kahve.Müşterisi kalabalık bir yer.O gün gene aynı yerlerimizi alıp üç Türk vatandaşı gerisi Arab ahalisi  vakit öldürüyoruz.
   Bir ara bir gürültü bir patırdı oldu ki sormayın gitsin.Hani arabça anlamamızdan da olacak millet öyle bir tedirginlikle ayaklandı ki,sanırsınız arka kapıdan bir kaç anarşit gurubu eli bombalı silahlı kahveye saldırdı da,onlar bunun korkusuyla kaçma telaşına kapıldılar sanırsın.Bu ara bu kalabalığa bizim iki Türk vatandaşı da katılıp ales kataras onlarla daracık kapıdan fırladılar dışarı.bir kaç saniye içinde koskoca kahve boşaldı.
   Durum inanılacak gibi değil.Sanıyorum ağzım açık kaldı  hayretten. Ama boş değildi  ağzım  yudumlamaya çalıştığım kahvem vardı.
     Arkamdan biri bir şeyler söylüyordu, bu ses kulağıma gitti.Dönüp ardıma baktığımda kahveci,bana bir şeyler söylüyordu hem de Arabça.Hani ben normal konuşmayı zor anlıyorum,birde tutmuş elin Arab  bana Arabça konuşuyor.Ben sadece boynumu bükerken, iki dalımı yukarı kaldırdığımı fark ettim.
   Netice de bir zaman  sonra dışarı çıkan insanlar   şen şakrak hevesli hevesli bir şeyler konuşmaya başladılar. Hiç yerimden kımıldamamıştım.Ardımda ki kaveci o da çıktı dışarı bir iki dakika sonra geri geldi.Adam hem gülüyor hem de bir nevi homurdanıyordu.
   Ben gene hiç istifimi bozmadan yarı Fransızcam ile,
--  Ne olmuş, ne oluyor dedim,  adam  kızgınca bir halle,
--  Ne olacak kahvenin önünde bir fare geçmişte millet fare merakına dışarı fırlamış......

                                                                                               27-01-2014





©