Kırk yılın üzerinde bu yaban eli olan Fransa da yaşıyorum.Bu kadar yılın sonrası Allah'ın izniyle Fransa kanununa uygun emekli oldum.Yaşıyorum bu yaban elinde. Hep özenli bilinçli olarak yaÅŸama ayak uydurmaya çalıştım. Bir çok çeÅŸit haller olaylar durumlar yaÅŸadım hala da yaşıyor ve yaşıyoruz. Ä°nÅŸallah da yaÅŸarız. Önemli olan yaratan müsaade ederse biraz daha yaÅŸamak isterim... Görünen o ki,yaÅŸamın tadını çıkarmak,yaÅŸamda murada ermek ne büyük mutluluk. Zira yaÅŸamın menzili mutluluk huzur deÄŸil mi? Benim, ama eÄŸitimim de, ama adet görenek ama daha çeÅŸit hallerde yüksek bir meziye bir seviyem yok sayıyorum. Bu yaÅŸa gelene kadar hep çalışmak çalışmak,bolca okumak çokca yazmama raÄŸmen ilmimin dercesini pek yükselttiÄŸimi sanmıyorum. Sadece kendini bilen,attığı adımı yerli yerinde olduÄŸuna inanan, kendi seviye üstünlüÄŸünde gözü olmayan, hani dercesinin altında hareket etmeyi kabul etmeyen bir kiÅŸi olarak bu güne gelmiÅŸ biriyim. Elbette insan yaÅŸadıkça türlü çeÅŸit olayları yaÅŸadığı gibi, ummadığına da ramak kalabiliyor. Allah'ıma ÅŸükrederim ki, pek önemli kaza kederlik geçirmeden bu yaÅŸa geldim... Öncelikle insan olmayı,insanca yaÅŸamayı kendime görev bildiÄŸimi hiç unutmadım.Dünya olaylarını o kadar gördüm o kadar yaÅŸadım ki bunları yazıma dökme imkanım yetersiz görüyorum.Ama yazımlarımda iÅŸlediklerim benim aynam olduÄŸunu kabul ediyorum.Ä°nÅŸallah okurlarım da hoÅŸ görüp kusurlarımı af ederler. Yıl dokuz yüz yetmiÅŸ üç, aylardan Ocak ayı. Fransa'ya iÅŸçi olma müracaatımın imtihan günü. Yer Ä°stanbul.yaşım yirmi dört. Benden biraz yaÅŸlı olan genç biri beni imtihan etmiÅŸti. Ä°mtihanı kazandıktan sonra, -- Yolun ve ÅŸansın bol ve açık olsun inÅŸallah baÅŸarılı olursunuz, Deyince, -- Bakın birader,bundan sonrasını bana bırakın.Hiç ÅŸüpheniz olmasın ki beni saÄŸda solda haddimden aÅŸağı yukarı denen meziyetlerde olmayacağım. Öncelikle Ulusum Türk milletinin ÅŸanı ÅŸerefi ile bu ömrümü bitrimeÄŸe gayret edeceÄŸim. Deyip çıktım odadan. Yıl ikibinleri bir arşın geçti.Ben hala köylüyüm.Hala hanımım köylü kılığımızı deÄŸiÅŸtirmedik.Huyumuzu tüyümüzü deÄŸiÅŸtirmedik. Hala Anadoludan geldiÄŸimiz gibiyiz. Memleketimin yurdumun köyümün adeti töresi göreneÄŸi ananesi hala sırtımızda duruyor.Memnunuz halimizden.Uymamız yaÅŸamamız gereken yerdeyiz. Yavrularımız okudular yazdılar hepsi de kemâle erdiler. Arkalarından ındırgalı,ÅŸüpheli tedirgin bakacak bir hal bir durum kalmadı.Herkes iÅŸinin gücünün, rızklarının peÅŸindeler. Ha, biz köroÄŸlu ile emekli yolundayız. sıhhatli, saÄŸlıklı, istekli, kuÅŸkusuz, arzulu yürüyoruz menzile doÄŸru. DüÅŸmemek için sıkı fıkı bir birimize sarıldık. Günlük yaÅŸantımıza kör topal devam ediyoruz.Yalnız! Belki çalışma zamanlarım da aksatmamaya çalıştım, ama genede bu günkü serbestlik olmadığından dolayı bu kadar her yeri gezememiÅŸtik. Bu günlerde en dikkatimi çekenlerden biri,tiyatroya ve sinamaya gidemiyorduk. Fransızcamız yeterli deÄŸildi.Ama Futbol maçları daha baÅŸka spor müsabakaları,fuarlar kermesler milli bayram günlerinde böyle yerleri ihmal etmeden gezmeye devam ediyoruz.iki Anadolulu olarak. Yalnız yukarıda gururum oluyora bakacak olursak,ben ve eÅŸim hala Anadolu giyimli Anadolu biçimli yaÅŸamımıza devam ediyoruz. Bir keresinde bulunduÄŸumuz ÅŸehrin en büyük kilisesine hanımımla beraber ziyaret için gittik. Åžunu hemen beyan edeyim ki. yıllarca bir çok kilise hele hele ÅŸu meÅŸhur "Loiret ve Cher" bölge ÅŸatolarında görmediÄŸim ÅŸato ekliz kilise kalmadı diyebilirim.Zira defalarca görmeye deÄŸer yerleri var. Ä°ÅŸte bu büyük kiliseye "katadarel" girdik.O anda kilise de bulunan tüm insanlar ayin yapıyorlardı.Hem de kilise tıklım tıklım doluydu. Kapıdan az bir mesafe sonrası bizi bir YaÅŸlıca rahibe karşıladı.Sakin oldukça sessiz yaklaşıp, bize hoÅŸ geldiniz dedi.Beni ve ailemi gözden geçirdikten sonra, -- Ä°lk defa bu giyimde bu tarzda ziyaretçi görüyorum.Siz kim ve hangi millettensiniz. Onun güler yüzlülüÄŸüne tebessüm ederek, -- Biz Türk'küz ve Müslümanız,bu gün bir fırsat bulduk,bu kiliseyi ziyaret etmeÄŸe geldik izin verirseniz. YaÅŸlı rahibe hala merakla hala özenle bizi incelediÄŸine emindik.sadece, -- Buyrunuz ÅŸu kulvardan sessizce ilerleyin. Yalnız ayin halindeyiz sessiz ve sakin olmanızı rica ediyorum. YaÅŸlı rahibe bizi serbest bıraktı.Hanımım ve ben sandalyelere oturmuÅŸ insanlara baka baka ilerledik.Orta yerde ayrı bir bölümde giyimlerine göre rahip"papaz"olduÄŸunu sandığımız özel giyimliler vardı. Sessiz ve sakince yürüdük.SaÄŸ tarafımız bir çok heykel ve resimlerle süslenmiÅŸ bir hali vardı.Hem de hepsi bölmeler halindeydi. Gözümün iliÅŸtiÄŸi kadar insanlar ara ara bize bakıyorlardı.bizse umursamadan ziyaretimizi tamamlayıp çıktık dışarı.Ä°lk sözü hanımım söyledi, -- Böyle mi olur ziyaret etmek,ama güzel oluÄŸunu sanmıyordum,güzelmiÅŸ, -- Hiristiyan aleminin ibadet haneleri elbette iyi olacak, -- Ama oldukça da soÄŸuk niçin?, -- Ä°nsanlar akıllı olsun diye -- Ben ÅŸimdi akıllandım mı yani -- Ona da mı ÅŸek ÅŸüp deyip,gezimize devam ettik. Zaman oldu,mahalle kermesleri,okul kermesleri, lüna park, eÄŸlence yerleri,yılda bir kurulan fuar zamanları hep hanımımla beraber gezdik.Onları ziyaret ettik.Onlardan bir çok yönlü yeni ÅŸeyler gördükçe yeni ÅŸeyler öÄŸrenmeÄŸe çalıştık. Defalarca gezdiÄŸimiz ziyaret ettiÄŸimiz yerlerde çok ilgi ve alaka görüyorduk. Her yaklaÅŸtığımız insanlar bize bir ayrı sıcaklık gösteriyorlardı. Bu tavırlar samimi ve sevgi dolu olduÄŸuna inanıyordum. Bu sıcak ilgi alaka bizi daha kendilerine doÄŸru çekiyordu. GittiÄŸimiz futbol maçında gösterilen ilgi bizim birer taraftar olduÄŸumuz deÄŸilde, yeni ve deÄŸiÅŸik insanlar olarak dikkatlerini çektiÄŸinin farkındaydık. Ama bu madalyonun arka yönü hiçte güzel iyi saÄŸlıklı deÄŸildi.Çünkü kendi milletimin komÅŸularımın insanlarının ağızlarında sakız olmuÅŸ,hakkımızda konuÅŸulmadık söylenmedik söz kalmadığı ta kulağımıza kadar gelmiÅŸti. Ama biz hala inandığımız yolda yaÅŸamı deÄŸerlendirmeÄŸe çalışan iki iÅŸçi Türk vatandaşıydık.DeÄŸiÅŸmedik deÄŸiÅŸemezdik,deÄŸiÅŸmeyi hiç aklımızdan da geçirmedik...yeni ufuklara yeni gezinmelere doÄŸru gidiyordu rotamız.Hayırlısı Allah'tan.....
Åžubat 2014
|