Biliyorum her yazımda insanoÄŸlundan bir mevzu bulup buluÅŸtururken gene insanoÄŸlundan bir demet hikaye yapma gereÄŸine erdim. Karar verdim ama aklıma yattığından dolayı bu yazımı hikayeleÅŸtirdim. Sanıyorum dünya yazarlarının çoÄŸu insanoÄŸlundan hislenmekteler.Zira insan oÄŸlunda ne ararsan dolu dolu var.Eh oldukça da dünya yazarları da bu fırsatı kaçırmak istemez herhal de. Yeter ki konu biraz deÄŸerli olsun akıla uyup, fikir yatımına yatsın.Gayrısı o yazarın görüÅŸ hattında ki dayanağına baÄŸlı kalmakta. Bizlerde her gün türlü çeÅŸit yaÅŸar, acı tatlı,eÄŸri doÄŸru,saÄŸlı sollu bir hayat yaÅŸar,güya yaşıyoruz diye de böbürleniriz.Oysa ki yaÅŸadığımız bu yaÅŸam bize göre zordur. Bizden acizlere bizim yaÅŸam de dolu doludur.Ya bizden hem variyette hem de ilimde üstün olanlara ise bu yazıma bakmaya dahi deÄŸme- yecek kadar yetersizdir. Ama bizde böyle halleri iyi münasip muazzam sanıp önce vakit öldürüp, ardında da bir hikaye yazdım diye de seviniriz. Geçenlerde bizim yabancı kokenli kapı komÅŸum Madam Nicole, bir vazo içinde, hani ÅŸu elde yapma çiceklerden Manolya tipi bir çiçeÄŸi "ama oldukça güzel" binanın çöplüÄŸüne atmaya giderken görüverdi. Eh bizim hanım da aç gözlü olmasa bile, her yeni gördüÄŸü,veya elinde olmadığı ÅŸeylere çok meraklıdır.Ä°sterse evinde üçbeÅŸ tane aynı ÅŸeyden dahi olsa hiç birini kıyıp atmaya kıyamaz.Ha sahi ÅŸunu da beyan edeyim bizim ev üç artı birdir.Åžu anda bir tek odamız var. O da bizim yatmamız için.Hatta yirmi beÅŸ metre karelik bir salonun yarısından çoÄŸu hanımın sevdikleriyle dopdolu. Eh geriye kalan mutfağımız da bir yemek yapacak yeri ile bir iki dolabı açılır kapanır haldedir. Valla pek sözüm geçme- diÄŸinden her ÅŸey yerleÅŸtiÄŸi yerde öylece kalır. Her neyse.Bizim hanım komÅŸu hanımın beÄŸenmedÄŸi bu güzel çiceÄŸi aldı, evin baÅŸ köÅŸesine koydu. Neredeyse her yanında geçiÅŸinde selam veresi geliyor. Åžimdi her üç öÄŸünde yapraklarını da hiç üÅŸenmeden hiç ihmal etmeden silip yıkayıp duruyor. Yazması ayıp,gözü gibi de koruyor.Bir keresinde bizim küçük torun bir yapra- ğını az aÅŸağıya doÄŸru çekivermiÅŸ.Yaprakta tabiitıyla aÅŸağıya doÄŸru sarkmış. Vay başıma gelenler. Hani bir yandan da korkuyorum torunumuz yaptı deme- ÄŸe. Bakarsın torunu da eve almaz mı almaz. Yani bu kadar malzemenin veya bu kadar canlı cansız çiçeÄŸi içinde veya yanında bu son gelen çiçek gayrı bu halde ki neredeyse beni bırakıp çicekle yatıp kalkacak hani. Bizim bu yaÅŸlı baÅŸlı dul hanımla hanımın arası da oldukça iyi.Hanım bizden yaÅŸlı olması nedeniyle pek arada huzur bozacak bir durum hasıl olmadığın- dan, bizim hanımda bize girip çıkmasına da pek mahsur görmüyor.Neme lazım, gönlü açık güler yüzlü ÅŸakacı oldukca mutlu görünümlü, yaÅŸamayı seven, insana konuÅŸurken huzur vermeÄŸe çalışıp mutluluk tattıran de bir tip yani. Böyle günlerden bir gün Mm.Nicole bize oturmaya gelmiÅŸti. Ben kalemim elde bir ÅŸeyler yazma uÄŸraşı içinde olduÄŸum sıra,nereden aklıma geldiyse bir an, -- Madam Nicole, biliyormusun bizim Hanım Senem,bu çiçeÄŸi niye senden aldı getirdi biliyormusun? Belkide böyle bir sual beklemeyen Mm.Nicole sadece, -- Hayır bilmiyorum.Neden? -- Çünkü benim hanım bu çiçeÄŸi,önce Türkiyeye götürecek. Ben ölünce de senin hatıran olarak benim mezarımın başına koyacakmış. -- Neden böyle yapmak istiyor?. -- Zira Senem, seni benim ikinci hanım sayıyor,sen de bizim oraya gelemiyeceÄŸine göre,senin hatıranı yaÅŸatmak istiyormuÅŸ. -- Pekiyi neden kendi Namına komuyor?, -- Çünkü biz Müslümanız, bizim dinimizce mezara çiçek koymak normal deÄŸil. -- Pekiyi sizin dininizce nasıl oluyor?. -- Biz de ölmüÅŸlerin Ruhları için KUR'andan sûre,Ayet okumak yetiyor. ----------------- -- Bak bunu bende bilmiyordum. EÄŸer dediÄŸin doÄŸru ise o zaman çiçeÄŸimi geri almak isterim. -- Niçin geri almak istiyorsunuz?, -- Çünkü bu çiçek ne kadar güzel olursa olsun,bu çiçek dünyalık için.Üstelik sen de benim kocam veya sevgilim deÄŸilsin, hele hele aynı milletten de hiç deÄŸiliz. Ben çiçeÄŸim geri istiyorum. -- O na ben karışmam.Söyle Seneme verirse al çiçeÄŸini. -- Åžimdi isteÄŸince vermem mi der?, -- Olabilir. Zira sen bu çiçeÄŸi beÅŸ gün önce çöpe attın. DoÄŸru mu? -- Evet doÄŸru. -- O gün çöpe gidecek bir çiçek, senin için bitmiÅŸ olurdu. Bu çiçeÄŸin yeni sahibi Senem olur. O da sana vermeye bilir. -- Ama ben onun düÅŸündüÄŸü gibi düÅŸünmemiÅŸtim. Ben den istedi,ben de sevip verdim. Ama Senem benim adıma benim hatıram olarak senin mezar başına koymasını ben istemiyorum. Zira ben bir kiÅŸi için çiçek kor, onun sevgi- siyle yaÅŸarım. O da on sene önce ölmüÅŸ kocam için. Åžimdi benim iki kocam mı olmuÅŸ oluyor. Baktım Mm.Nicol çok ciddi çok moreli bozuksu. -- Bak Mm.Nicole,ben seninle bir dalga geçmek için bu uydurmayı yaptım. Sen hiç merak etme. Bir kere bizim dinimizde ölmüÅŸün mezarına çiçek koy- mak uygun deÄŸil. Ä°kinciye ben ne zaman ölürüm bilinmez. Birde bu çiçek bir kaç yıl buralarda kalır,biraz eskiyince de çöpe atılır. Bu sözü benim ciddiyetle söylediÄŸimi anlayınca,biraz gülümser gibi yaptıysa da, Mm.Nicole tarafından sırtıma bir okkalı yumruÄŸu da indirdi.Böylelikle bu soÄŸuk ÅŸakayı uzlaÅŸmaya baÄŸlamış olduk.
09-05-2016
|