Bir baÅŸkadır sohbetin tadı.Biz insanlar her fırsatta birbirimizle sohbet etmeye can atarız.Bu sohbetlerin özü temeli hep saÄŸ duyu üzerine arzu ve istekleimizdir. Sohbet bizler için bir vitamin hapı gibidir.Hapı yutar vitamin alırsın, oyalayıcı boyalayıcıdır. Åžifa vermeye tam tesirli olmayabilirde. Ama bir sohbet vitamin hapından daha tesirli daha güclü olduÄŸu gibi,maddenden çok manen bir güçtür insanoÄŸluna. Bundan dolayı olacak ki,insanoÄŸlu her dem sohbete kucak açıp doyumuna kadar kalıcı olabilir.Belki de hiç bitmesin arzusunda olabilir.
Bir de hani madalyon vardır ya,iki taraflı.Bu sohbetlerde madalyonun arkası önü gibidir.Nasıl ön yüzünde ki tadlı ballı sohbete doyum olmuyorsa,arka yüzündeki sohbetinde derdine kahrına zülmüne ecir sabır yetmemektedir.
Demek oluyor ki dünya da her ÅŸey gibi sohbetlerinde tatlısı hoÅŸ'u güzeli olduÄŸu gibi,tersi bıktırıcısı istenmeyeni acısı da oluyormuÅŸ.
Bu sohbet bana bir çok yönlü konulara el atmama sebep olduÄŸundan böyle baÅŸlamış oldum.
Bir dostum vardı,Allah selamet versin,iyi hoÅŸ yakışıklı güzel di ama biraz zırzır ! akıllıydı. Böyle bir sohbet anında olmayacak bir ÅŸekilde,hem kötü hem çekilmez bir ÅŸekilde,aramızda olmayan birisine bastı küfürü. Ben diye övün- müyorum,sadece boÅŸ bulunup dostuma dönerek,
-- Küfürü bastın ama,abdestin varmıydı? deyiverdim.Bana mel mel bakıp,
-- Bu da ne demek oluyor bir şey anlamadım demişti. Bende,
-- Abdestsiz küfür geçerli olmazmışta, deyi verdim.
Ve bu dostumun o zamandan sonra benim yanımda bir tek küfürünü iÅŸitmedim de duymadım da.Allah selamet versin.
Zaman bir hayli geçti.Yıllar sonrası gene bir sohbet sırasında,benim bazı yazımlar yazdığımdan dolayı,kendini biraz ilim sahibi sanan bu arkadaÅŸ,lafın geliÅŸatına uyarak,defalarca yemin billah ediyordu. Hatta öyle bir sohbette benim Cehennemlik olduÄŸuma dair bile bile yeminler etmiÅŸti. Ne bileyim , benim halim veya yazar çizer olmam benim için bir uÄŸraÅŸ bir amel bir beceri saydığımdan dolayı onun söylediÄŸine pek önem vermemiÅŸtim.,Birde bu vatandaşı kırmamak ve onu cahil yerine koymam,üstelik boÅŸ laf konuÅŸtuÄŸunu hissedercesine gülüp geçtim.
Zira bu vatandaÅŸ öyle beklenmedik olaylara durumlara yorum yapıyordu ki, dinlemek bir dert dayanmak bir feleket gibiydi.Ama gene de bazı dostlar gülüp geçerken,aldırma gitme üzerine dercesine iÅŸaret ediyorlar, ve sadece dinle- yip sükut geçiyorduk.
Gene bir sohbet esnasında televizyonlarda program yapan din hocalarımızın tutumları konu olmuştu sohbetimize. İşte gene bu arkadaş,
-- Bu televizyon ekranlarında dini ders yapan, vaaz veren,soruları cevaplayanlar,karşılığında üçret alanlar, benim nazarım da bunlar hoca olamaz. Ben bunların imam hoca olduklarına binbir türlü yemin ederek inanmadığını söyleyince.Durdum durdum, kendisine,
-- Bak dostum siz her iki lafınızın peÅŸinden çok büyük çok ağır yeminler ediyorsunuz. Bence siz bu durumda çok günaha girip bazı yerleri karma karışık etmeÄŸe kalkıyorsun, dediÄŸimde,
-- Sen ne anlarsın bu işlerden.Anlamadığın şeylere karışmasan iyi olur kanısındayım demişti. Ben gene eski olaya lafı getirerek,
-- Biliyormusunuz,bundan evvel çok büyük yemin ile benim Cehennemlik olduÄŸumu söylemiÅŸtim. Ben ÅŸimdi sana ÅŸunu hatırlatmak istiyorum ki, gördüÄŸün yaÅŸadığın bildiÄŸin bir ÅŸeyi, karşındakini ikna etmek üzere belki bir iki yemin eder,karşındakini ikna edersin. O kiÅŸiyi belki bir yanlıştan çevirmiÅŸ olabilirsin. Oysa sen benim Cehennemlik olacağımı yüzde yüzlük bir durumda yeminlerle söyledin. Benim cehennemlik veya Cennetlik olacağımın aslı astarı bizleri yaratanın bileceÄŸi bir hal bir iÅŸti. Sen geldin burada bu yüce yaratıcımızın, bir nevi iÅŸine burnunu sokup beni Cehennemlik ettin. Åžimdi benim bilgilerim ışığında çok hatalı bir durumdasın.Zira az önce dediÄŸim gibi Yüce Allah'ımızın yerine sen karar verdin. Bu tutumun çok yanlıştı.
Åžimdide din adamlarımızın durumlarını beÄŸenmiyor,onların durumlarını yeriyorsun. Üstalikte çok büyük yeminlerle onların,yaptıklarını beÄŸenmiyor- sun. birde iftira olarak haram kazanç yaptıklarını söylüyorsun. DüÅŸünüyorum,sen bu bilgileri nereden alıyor nasıl biliyorsun?.Senin bilgi daÄŸarcığının ayarı deÄŸer nedir?.Böyle bir mantığı nereden bulup güç alıpta söylüyorsun. Birde bizleri ikna ederim düÅŸüncesiyle çok büyük ve ağır yeminler ediyorsun.Bence hiçte doÄŸru bir hal harekette bulunmuyorsun. Haddinin üzerinde bir geliÅŸme saÄŸlamaya çalışıyorsun.Oysa ki biz birbirmizi biliyor tanıyoruz.bizde bu günün ÅŸartlarını takip ediyoruz.
Ha bak bunu da unutma senin bu durumunu beyan edeyim derken belki de bende bir günah iÅŸledim mi ki diye de ÅŸek ÅŸüphe içinde kalıyorum.Allah'ım tahsiratımızı günahlarımızı kayda almadan afir maafiret eylesin.Amin.
EÄŸer bu ilim adamlarımızın dediklerine kabul etmeyrek, yazdıklarını okuma- mış,yazdıklarına kendi görüÅŸümüze göre bahane bulursak, yazdıklarını söylediklerini beyenmemiÅŸ olursak, o zaman bizler cahil kalmış olacağız.
Ama falan alim, filan bilgili söylemiÅŸ yazmış ama, bir baÅŸkasından daha eminini daha saÄŸlıklısını duymuÅŸtuk okumuÅŸtuk dediÄŸimiz zaman,berikinin dediÄŸini cebimize koymaz boÅŸ geçeriz. Burası daha hayırlı olabilir kanısın- dayım.
Üstelik ÅŸu mekanda bir imam efendi görev yapıyor.Ve bu görevi kaşılığında bir üçret kazanıyor.Ve bu kazandığında helal sayarak çoluk çocuÄŸuna yedirip onları rızıklandırmış oluyor.Pekiyi bu imam efendi her hangi bir konuda yanı- lıpta bir soruya yanlış cevap vermiÅŸ olsa,bu kiÅŸinin bu kazancı haram mı oluyor. Bu kiÅŸiyi ikna edip doÄŸrusuyla yanlışını düzeltirsek daha iyi olmuyor mu?. Muhakkak iyi ve yerinde oluyor.Ama bizim aklımıza fikrimize ters diye de onun bu hareketini hoÅŸ görmeyip, bu kiÅŸiyi yerden yere vuruyor,bu ÅŸekilde de kınıyıp duruyoruz.
27-04-2016
Not: YEMÄ°N: Karşısında ki kiÅŸiyi inandırmak veya ikna etmek amacıyla insanların Allah adına yapmaya çalıştıkları sözlü manevi bir söz bir güç oluyor.
Not: Yemin diye tam tevsilatlı bir not bul. Ara bul buluştur.
|