11-01-009
Sizler bu baÅŸlığı okuyunca lütfen kötü bir intibaya yer vermeyiniz.Zira bu baÅŸlığı mahsustan koydum.Benim bildiÄŸim kadarıyla altın gümüÅŸ gibi madenler de bir saflık derecesi vardır.Buna çoÄŸunlukla o madenin ayarı da deniliyor.Belkide saflık derecesini ayar göstergesi ile gösterilmiÅŸ olduÄŸundan konumlanmış oluyor.
Åžunu anlatmaya çalışayım,hani altın gümüÅŸ gibi madenlerde ki saflık derecesini biz insanlar insan oÄŸlu içinde çeÅŸidi bol olmak üzere bir çok sınıflandırmalar yapmışız.
Bunların bu yazımda ki baÅŸ konusu saflık. Åžimdi saflığın içindeki manaları da burada sıralasam,görülür ki saflığın da kendi biçimin de bir çok mana ve ÅŸekli ÅŸeması var.O zaman ben konumu geniÅŸletip ÅŸu bizim saf doktor özlüÄŸünü yitirmeden belki de bulandırmadan konuma gireyim.
Adama saf dedim. Adam en az altmış yaşının üstünde.Adam yılların diÅŸ tabibi.Zira en az yirmi beÅŸ yıldır aile doktorumuz.Sanıyorum gözünden biraz bir ayarsızlık olduÄŸu seçilebiliyor,ama mesleÄŸini tam tamamiyle yürütebiliyor.
Yirmi beÅŸ yılın üstünde diÅŸ rahatsızlıklarından dolayı bu doktora gider geliriz. Åžuna da ÅŸahit oldum ki,bu mahalle de enaz on diÅŸ doktoru var.Ama doktor x denince ilk baÅŸ sıralarda ismi geçmektedir.Hem de iÅŸinin birinci sınıf ehli biri yani.
Son diÅŸ kontrolüne gittiÄŸimde, bir diÅŸimin dolgusunu yaptı.Dolgudan sonra, doktora dedim ki,aÄŸzımda acıma ve yanma olayı var,lütfen bana bir recete yapın da bu ilaçlarımla tadavi olayım.
Doktor bey olur deyip bana bir recetede üç adet ilaç yazıp bana verdi. Doktordan çıkıp eczaneye uÄŸradım ki,ilaçlarımı alayım. Elimde kireçeteyi eczacı hanıma verdim, hanım gitti içeriden üç adet ilacı aldı geldi. Bana bakıp,
----Beyefendi,bu reçetede ki ilaçları sosyal sigortalar ödemez,bunların parasını siz ödemeniz gerekiyor. demez mi.
Ä°laçlar benim derdim için,muhakkak almalıyım.Ama doktor bey niçin bana geri ödemesi olmayan ilaçları yazdı diyede hayıflanmadım da deÄŸil hani.Ä°laçların parasını cebimden ödeyip gittim evime.
Bir hafta sonra gene revdevum üzerine doktora gittim.Doktor yarım kalan yerlerin bakımını yaptı.Beni masasına çağırıp,baÅŸladık saÄŸdan soldan sohbet etmeÄŸe.Yalnız bu anda,benim bazı evraklarımın kayıt iÅŸleriyle uÄŸraÅŸmaktaydı doktor bey.
Ä°ÅŸte bu sohbet anında,birden geçen hafta ki ilaçlerın durumu aklıma geldi,birden gülerek,
----Doktor bey, sizin bana tam tamamına on iki Evro,seksen Cent borcunuz var deyiverdim.
Doktor elinde ki işi bırakıp hayretla bana bakıp,
----NedenmiÅŸ benim sana bu borcum? Biraz ciddiyce.
----Hani geçen sefer bana üç ilaç için bir reçete vermiÅŸtiniz ya,iÅŸte o reçetede ki ilaçları sosyal sigortalar ödeme yapmayan ilaçlarmış:bu üç ilacın parasını ben cebimden ödedim.Niçin bana sigortanın ödeyeceÄŸi ilaçları vermediniz de ben cebimden ilaç aldım.Ä°ÅŸte bu ceremeyi ben deÄŸil sizin çekmeniz lazım dedim.
Adamda birden deÄŸiÅŸi verdi.
--Bey efendi özür dilerim hiç farkına varmadım. Bir dalgınlık olmuÅŸ olacak,deyip ayağının yan tarafından bir el çantası çıkarıp,içinden benim belirttiÄŸim on iki Evro seksen cent’ı çıkarıp elime tutuÅŸturdu.Üstelik koskoca doktor bir kaç defa da özür diledi.Eh bende aldım parayı attım cebime.Ä°ÅŸte burada ki iki insandaki saflık derecesi.Yorum sizlerin olsun.Ama insanı hiç bir zaman tencereye kazana koyupta piÅŸirmiyorlarmış. Ä°nsan yaÅŸadıkça ağır, ağır piÅŸiyormuÅŸ. Ama saf ama ahmakça Saygılarımla.
|