Bu dünyada insanoÄŸluna hepimiz,muhanet,katı yürekli karamsar dahası kötümser deyimler kullanırken,öte yandan da,iyi insandı,hoÅŸ görüÅŸlüydu,fıkır fıkır doluydu gibi güzel tatlı hoÅŸ sözlerle de takdiri beyan ederiz. Daha neler neler.Bunların tümünü yazmayı gerek göremiyorum.Ä°nsanın insan üzerinde türlü çeÅŸit etki tepki tesirleri dopdolu.Ama,bence herkes yaÅŸadığı toplumda bildiÄŸi gibi olduÄŸu gibi yaÅŸar,deÄŸme yaÅŸasın gitsin de deriz.. Ama gene de bazen, insanın zihnine takan veya göz göre göre yaÅŸadığı halleri de silip geçmek pek kolay olmuyor.Zira geçtiÄŸin hal ve durumlar da insanın içine miçine sinmiyor. Evet onunla, veya onlarla köyümüzde kapı bir komÅŸuyduk.DoÄŸdum doÄŸalı bir beraberliÄŸimiz vardı. Zengin deÄŸildik. Kör topal da deÄŸildik. BulduÄŸumuz bu yaÅŸamı yıllarca yaÅŸayıp giderdik. Zaman denen ÅŸey pek hızlıydı.Acılarla geçmeyen bir saniye öte yandan bir dakika, hoÅŸ ve huzurlu an'larde oldukça hızlıydı.Fakat dönüp bakıldığın da sanki bir rüya gibi olurdu. Kimilerimiz çocukluktan çıkıp delikanlığa atılırken,bazılarımz yaÅŸlanıyordu. Delikanlılığa atılanlarımız türlü çeÅŸit hayal düÅŸ peÅŸindeydiler.Bazen hayalleri anlatıp dışa vurduklarında, bir çoÄŸumuz dudak büküp gizlice gülüÅŸüyorduk. Ama çoÄŸumuz bu ÅŸekilde böyle hayaller kurup hep hayal peÅŸindeydik. Ve nihayet hani ne derler ipini kıran,gurbetin yolunu tutuyormuÅŸ.Ben onlar- dan biraz daha evvel köyden ayrıldığımda, komÅŸumuz olan delikanlı arkadaşı mın durumunu pek seçemiyorum. Onun ne zaman köyden gurbete gittiÄŸini bilemiyorum.Ne zaman gittiÄŸini bilmediÄŸim gibi hangi tarafa gittiÄŸini dahi bilmiyordum. --------------------- Yıllar yılları kovalıyordu. Ä°ÅŸ hayatına atılıp bir rızık peÅŸinde koÅŸarken yılların tükendiÄŸinin farkında deÄŸildim. Her gün yeni haller durumlar sanki biz gurbet- çiler içindi.Ama her ÅŸeye önceden kurduÄŸumuz hayallerin derdindeydik. Öncelikle istikbalimi kazanmalıydım.Hani ne deniyordu ÅŸair"gün günden kara geliyor".Zaman da bizleri aşındırıyordu. Saymadım gurbette geçen bunca yılları.Sadece biraz belimin büküldüÄŸünü, dizlerim takatsızlığını fark etmiÅŸtim. Üstelik de bayramda seyranda geldiÄŸim köyümde ki gençleri tanıyamıyor,merakla aradığım yaÅŸlı emmileri bulamıyor göremiyordum. Demeki gurbetçi olalı çok, ama çok yıllar geçmiÅŸti aradan. Hani öyle derlerdi yaÅŸlılarımız,"gurbete gidenler ya,ÅŸaşırır,yada taşırır gidermiÅŸ" Ben taşırıp gitmediÄŸime göre,ÅŸaşırıpta gitmemiÅŸtim.Åžaşırıp gitmediÄŸimden dolayı da,gurbeti yeterli görüp, sılama dönmüÅŸtüm. Köyüme döndüÄŸüm de, köyüm iyiden iyiye tenhalaÅŸmış,yıllar önce ki köyüme hiç benzemiyordu. En azından yollarında kuru tezekten geçilmez -ken, ÅŸimdi yollar bile ot yığını haline gelmiÅŸti. Köyümün sokaklarında in cin top oynuyor gibiydi.Bir kaç günlük köy yaÅŸamımda,köyümüzün hiçte tadı kalmadığını anlayınca, mecburen ilçemize geri gelip burada yaÅŸama devam etmeye karar vermiÅŸtim. Bu karar neticesinde ilk fırsatta ucuz feciz bir mekan sahibi olmayı düÅŸündüm.Kıyı kenar mahallelerden, bütcemize uygun bir müstekil ev satın alıp, attım ev göçümü yeni evime.. Zaten biz de de aile deyince fazla kimse kalmamıştı.Yirmi yaÅŸlarında bir kızım bir de hanımım vardı.Aldığım bu mekanda ÅŸimdilik üç kiÅŸi yaşıyorduk. Ne de olsa fazla iÅŸ gücümde kalmamış gibiydi. Biraz genç yaşımda Emekli olmam beni bir nevi tembelleÅŸtirmiÅŸti.Gayrı evden camiye camiden eve,ara sırada köylülerimizin bulunduÄŸu kahveye gidip köyden ilçemize gelenlerle biraz hasbıhal edip içimdeki hasret özlemi dindirmeye çalışıyordum. Bu mahalleye yeni gelmem bizim için büyük deÄŸiÅŸiklik olmuÅŸtu.Ä°lk fırsatta en yakın komÅŸularımı tanımak istiyordum. Zaten mahallemizin evleri küçük ve müstekil tipte tek katlı bazıları da çift katlı olanlar vardı. Biz gözlüyorduk ki, yakın komÅŸularımızdan bazıları ara sıra da olsa,bize misafir gelip hem hoÅŸ geldiniz, hem de ziyaret etsinler diye düÅŸünüyorduk. Gene de bir iki komÅŸu ziyaret etmiÅŸti.Memnun oluyorduk. ----------------- Yalnız genç nesiller gündüzlü geceli çalıştıklarından onları mazur görüyorduk. Esas beklediÄŸimiz eski aile komÅŸumuz olan Zeynelin,Dur Ali' ydi.Çünkü hemen hemen aynı yaşıttık. Beraber büyümüÅŸtük kırda bayırda,harmanda hep beraber olmuÅŸtuk. Beraber aynı sofraya oturmuÅŸtuk.Yarım dilim ekmeÄŸi paylaÅŸtığımız zamanlar olmuÅŸtu. Åžimdi elli metre mesafeli birer evde ikamet ediyorduk.Tek önemli tarafı Dur Ali'nin ne zaman buraya geldiÄŸini bilmiyordum.KomÅŸuların deÄŸiÅŸine göre Dur Ali baÅŸka gurbete, baÅŸka ellere gitmemiÅŸ yıllarca da bu mahallede bu evde oturuyorlarmış. Bir kaç sefer camiye Namaza geldiÄŸini gördüÄŸüm de,sadece yere bakıp yanımdan geçtiÄŸini görmüÅŸtüm. Ne bir selam vermiÅŸ, ne bir kelam etmiÅŸti. Bir çok kerelerde Namaz sonrası daha dua bitmeden kalkıp gittiÄŸine de ÅŸahit olmuÅŸtum. Ne derler "zorla güzellik olmazmış"Ne diyelim ziyarete gelmez,selam vermez hal hatır sormaz. Sormaz ne de olsa köylümde olsa el adamı sayılır.Zaten yıllarca da görüÅŸmemiÅŸtik.Demek oluyordu iyice yabancılaÅŸmışız. Dur Ali'nin bu tutumu benim canımı sıkıyor,bu yüzden içimi burkan bu sıkıntı yüzünden ben de hiç yanaÅŸmıyordum kendisine.Gene de içimde ki küçük bir merakın hevesindeydim. Belki bir gün görür,karşı karşıya geliriz de hal hatır eder belki de bir selam verir diye. Ama o hiç mi hiç vurduymazmış. Onun bu tavrı,neredeyse benim köylüm komÅŸum demeye dilim varmıyordu gayrı. Kendimde bir utangaçlık hissediyordum. Hatta hanımıma, kızıma bu durumu anlatınca,onların benden daha dertli olduklarını gördüm. Dur Ali'nin hanımı veya çocukları,bizimkilerin yüzüne dahi bakmıyorlarmış. Ne yapalım bakmazlar bakmazlar.El oÄŸlu bazen eser bazen keser deyimine uyum saÄŸlıyabiliriz. Hem de saÄŸlamışlardı bile. YaÅŸam denen ÅŸey gene devam ediyordu.Herkes yollu yolunca yaÅŸamını idame ettirmeye çalışıyordu. Bende evden camiye camiden eve,bazende çarşıya gelip gidiyordum. Günlerden bir gün öÄŸle Namazını kıldık tesbihler çekildi,dualar edildi. Cemaat camiyi boÅŸalmaya baÅŸladığı anda,caminin önünde bir kalabalık,bir gürültü baÅŸlamıştı. ---------------- Hani hepimiz birbirimizden meraklıyız ya. Zorlayarak camiden çıkıp gürültüyü daha iyi görmek için zor bela kendimi dışarıya attım. Baktım kalabalık sebebi bir kaç kiÅŸinin birbirlerine baÄŸrışmaları,ardından yaka paça çekiÅŸmeleri derken,vurmalar yumruklar havada uçuÅŸmaya baÅŸlamaz mı. DöÄŸüÅŸen üç kiÅŸi birini aralarına almışlar ha bire tartaklıyorlardı.Birde ne göreyim,bu arada tartaklanan benim eski köy komÅŸum Dur Ali deÄŸil mi. Sebebini bilmediÄŸimiz bir halde üç kiÅŸi bizim komÅŸuyu tartaklıyorlardı.Ortalık iyice kalabalıklaÅŸmış,herkes bedave seyir derdini kaçırmamaya çalışır halleri vardı. Bu sıra durduÄŸum yerde,arkamda ilçe belediyesinin önceden cemaat için koydurduÄŸu bank varmış.Hemen bankı üst tarafına oturup baÅŸladım durumu izlemeye. Bizim köy komÅŸumuz da hiçte aÅŸağı kalır yanı yoktu. iki yumruk yerse muhakkak karşılığını veriyordu. Ama gene de zora ki bir durumu vardı.Tam bu sıra baÅŸka bir komÅŸum bana demez mi, -- Yahu ne duruyorsun var köylüne yardımcı olsana. Lafı söyleyene gülümserek önce alaylı alaylı baktım, gülerek ardından da, -- Sigaran var mı? deyi verdim. Durumu anlayan bu komÅŸu,cebinden bir sigara çıkartıp,önce elinde ki ateÅŸle sigarayı yaktı, ardından sigarayı bana uzalttı. Durumu hem izliyor hem de verilen sigarayı alıp baÅŸladım seyir için de tüttürmeÄŸe.Seyirde hiç fena deÄŸildi hani....
09-09-2016
|