G E R Ä° D Ö N Ü Åž Ü M
Gururumuz,onurumuz her zaman her an bu yaÅŸam, ömür boyu bizim en büyük manevi sermayemizdir. Zaten yaÅŸam içinde, gurur onur insanın en dirayetli olmasını saÄŸlayan büyük güç kudret tekat. Ömrümüz ister kısa ister uzun olsun,hoÅŸnutluk için de yaÅŸamayı ahdederiz. Kaderimiz iyi olsun acı olsun genede yaÅŸam onur ve gururumuzdur. YaÅŸamımız da bizler için en büyük en deÄŸerli sermaye yaÅŸamdır. YaÅŸam boyu saÄŸa sola yalpalasakta, salpalasakta yaÅŸamı sonuna kadar evirir çevirir hoÅŸ geçirmek için gene her türlü fedakarlığı yaparız. Ä°mkanlarımızı en son dereceye kadar da götürmeye de uÄŸraÅŸ veririz. YaÅŸamın miadını bilmesekte, yaÅŸamımız bir gün sona ereceÄŸini bilmekte- yiz. Zira bu yasa bu kanun yüce RAB'bimizin bir emri olmaktadır. O gün kahveden çıktık bir kaç arkadaÅŸ yolda yürürken,arkamızda birisi, Benim için olsa gerek, -- Yahu emmi,bakıyorum da pantalonun paçaları yerleri süpürüyor. Yokmuy- du paçaları biraz daha yukarıdan yapma imkanı. Döndüm bu hali söyleyene, -- VatandaÅŸ,ne sen sor ne ben söyleyeyim,deyip sözün kasilmesini saÄŸla- mıştım. Biraz morelim bozulmuÅŸtu ama,söyleyen de doÄŸrusunu söylüyordu. Bu kez yolda yürürken bende baÅŸladım yanımda ki arkadaÅŸların patalon paçalarına arkadan bakmaya.GördüÄŸüm kadarıyla bazı gençlerin patalon paçaları ayak ayarında ütülü ve pantalon dik duruyordu.Bazıları ise benim pantalon misali ya ayak üstüne iyice toplanmış,ya da yerleri süpürür bir hal almıştı. Gençlerin pantalon paçalarına baktığım da, hiç yapılmamıştı.Hepsi yerleri süpürüyor gibiydi. Zaten bütün gençlerin giydiÄŸi pantalonlar da kot pantalon- lardı. Nasıl satın aldıllarsa hiç el sürdürmeden öylece giymiÅŸler,yaÅŸamlarına devam ediyorlardı. Sonra,aklım başıma gelmiÅŸti.Sahi benim pantalonun paçalarını kim yapmış- tı. Ne zaman yapılmıştı?. Boyu posu ne kadardı.Hem yanımda ki arkadÅŸların arka görünüÅŸünden pantalon paçalarını kontrol ediyordum,hem de kendi paçalarımın durumunu düÅŸünüyordum. Bu durum benim kısacık aklımı kurcalamaya baÅŸladı. Zira bu patalonu yıllar önce almıştım. Çok iyi biliyorum pantalonumun Paçalarını da hanımım, be- nim isteÄŸime göre yapmıştı.Hatta hatırımda kaldığı kadar kalça kemiÄŸimden topuk hizasına kadar yüz beÅŸ santimetre olmasını ben istemiÅŸtim.Ve buna göre de paçalarımı yapmıştı.Ee,ÅŸimdi neden niçin paçalarım yeri süpürüyor- du. O günden sonra aldı bir merak.Her ÅŸeyin benim arzuma göre yapılmış pantalon paçalarımın acaba neden bu gün, bu hale gelmiÅŸti. Sanki bütün iÅŸimi gücümü bırakmış bu paça iÅŸine yön veriyordum.Her gelenin gidenim paçalarına bakıp bir hisse çıkarmaya çalışıyordum. Normal yaÅŸlıların pantalon paçaları nasıl yapıldıysa,yapıldığı gibi kalmıştı. Hala özellikleri duruÅŸlarından belliydi. Yalnız,baÅŸka günlerde camiden çıkarken,cami cemaatinin durumları dikkatimi çekmiÅŸti. Cami cemaatinin çoÄŸu yaÅŸlı baÅŸlı insanlardı. Bunların öncelikle giydikleri patalonların bir çoÄŸu, uzun zamanlı giyilmiÅŸ, ve paçaları aynen benimki gibi ekseri yere deÄŸenler vardı. yerleri süpürenlerde cinsinden olanlar hiçte gözden kaçmıyordu. Bu kez düÅŸüncelerimi bu ihtiyar cemaatin durumlarına ilgilenmeye baÅŸla- dım. Hatta bu cemaatimizin bir çoÄŸunu uzun süredir de tanıyordum. Bu kiÅŸile- rin öz geçmiÅŸlerini düÅŸünüp hatırlamaya çalışıyordum. Hele, yaÅŸlı emmilerin biraz daha terli toplu iken giyimlerini düÅŸündüÄŸüm de, gerçekten giyimlerinde yabana atılacak halleri yoktu. Giyimleri temizdi. Giyimlerine toz kondurmayacak kadar titizlerdi.Üstelik giydiklerielbiselerin bir çoÄŸunun ki malı kumaÅŸdı.Hem de çok bakımlıydılar. Bu gün göründüÄŸü kadar, bir çoÄŸu yıpranmışlığı eÅŸkare belli oluyordu.Üstelik eskisi kadar bakımı da yoktu. Bir de paçaları gerçekten yere deÄŸenleri bir yana, yerleri süpürenlerde mevcuttu. Ha bunun bir sebebi olmalıydı.Her iÅŸimi gücümü bırakmış bunu düÅŸünüyor- dum. Hatta bir iki kiÅŸiye bunun ne gibi sebebi olabilir diyede soru sual eyle- dim ama pek yeterli bir cevap alamadım. Ve,uzun bir zaman düÅŸünürken aklıma ilk gelen ÅŸey, gördüÄŸüm bu cema- atin çoÄŸunun yaÅŸlanmış insanlardı. Haa demek oluyor ki,biz insanoÄŸlu, yaÅŸ- landıkça, büyüme içinde deÄŸil de,küçülme devresine girmiÅŸ buluyoruz. Zira bütün vucut azaları,eski gençlik yıllarında ki özellikleri yitirmek üzereler. Yitirilen bu özellikler,ÅŸimdi küçülme dönemine girmekte.Ve bu anda da insan küçülürken de,giyimleri gözle görünür bir ÅŸekilde bedenlerine ya bol geliyor,ya paçaları yerleri süpürüyordu.Hatta bazılarının pantalonları baldır ve kaval kemikleri civarında bir nevi buruÅŸuk haline gelip yığılma meydana getiriyorlar- dı.. Bir misal olacak olursa,insanın yaÅŸlılık halinin ilk baÅŸlangıcı,sonbahar mev- simi olmalıydı. Bu sonbahar bir yaÅŸlı için ne kadar zamanlı olurdu,onu ancak bizleri yaratan bilirdi. Bu sonbaharın ardı kış mevsimi deÄŸilmiydi. Elbette, iÅŸte bu gördüÄŸüm insanların yaÅŸlıları kimi güzü kimi sonbaharı, kimi de ama uzun, ama kısa kışı yaÅŸayacaklar ve sonrası, geldiÄŸi kara yere döneceklerdi. Demek oluyor ki, insan oÄŸlunun belirli zamanlarda ki yaÅŸamı ne olursa olsun bir gün nasıl küçük olarak dünyaya teÅŸrif ettilerse,gene küçülerek RAB'larine geri dönecekler her halde. DönüÅŸ elbette mecburdu.Duraklama kalma diye bir imkanı veya bir fırsatı da yoktu. Ama son zamanlarını,küçülerek eski gücünü eski dirayetini yitirenler,her bir adım miadına bir adım yaklaÅŸtığını kanıtıydı.
18-01-2017
|